26 Eylül 2013 Perşembe

MAC Far Paletlerim || Updated MAC Palettes



Günaydın! Sizlere nihayet MAC paletlerimin güncel halini gösterebiliyorum. Başlamadan, bir tane daha 4'lü boş paletim var ve o paletin içinde Antiqued, Samoa Silk, Deep Damson ve Texture'ı hayal ettiğimi söylemek istiyorum...

Good morning! Today I'll be finally showing you my updated MAC eyeshadow palettes. I just have to mention that I have one more empty quad, in which Antiqued, Samoa Silk, Deep Damson and Texture would perfectly fit... #myneverendingwishlist






İlk olarak küçük 4'lü paletle başlayalım. Gördüğünüz gibi 4 rengin de dibini gördüm. Omega ve Charcoal Brown'u bazen ayrı ayrı, bazen de karıştırarak kaşlarımda kullanıyorum. Charcoal Brown aynı zamanda harika bir gölgelendirme rengi. Handwritten ise içinde hafif kırmızılık olan yoğun ve pigmentli bir kahverengi. Genelde koyu göz makyajlarımı ısıtmak için, ya da eyeliner gibi göz çevresinde kullanıyorum. Typographic ise benim siyahtan kaçışım. Siyahın keskinliğini istemediğimde bu koyu gri fara yöneliyorum.




15'li paletim ise bugünlere gelene kadar epey değişti. İçindeki renkler satıldı, yenileri alındı. Vazgeçilmezlerim biter bitmez tazelendi ve son olarak kasa değişti. Yani MAC'in yeni şeffaf paletlerine geçiş yaptım. Şimdi farları kısa cümlelerle sizlere tanıtmak istiyorum.

BRULE, aşağıda da görebileceğiniz gibi belli belirsiz bir renk. Benim tenimle aynı renk bir kemik/krem olduğu için göz kapaklarımdaki damarlı görüntüyü alması için kullanıyorum. Bazen kaş kemiğini de aydınlatıyorum. Tamamen mat değil, saten yapıda diyebilirim.

ALL THAT GLITTERS, şeftali ve pembeyi barındıran ışıltılı bir şampanya. Günlük kullanımda tek başına bol maskarayla, akşam içinse Swiss Chocolate'la gölgelendirip bol kahverengi eyelinerla kullanmayı seviyorum. 

NAKED LUNCH, dibini görmek üzere olduğum farlardan. Zamanında Youtube videolarındaki popülerliğine kanıp almıştım. Aslını sorarsanız pembe alt tonlu bir şampanya rengi. Bolca da ışıltısı var ve tek başına hiçbir etkisi yok. Anca ŞURADAKİ videomda yaptığım gibi Sable ve Twinks ile gölgelendirildiğinde bir şeye benziyor.

SABLE ise benim vazgeçilmezlerimden. Bittikçe alacağım farlardan ilki. Pembe ve kahvenin en güzel harmanlanmış hali. Tek başına da, gölgelendirilmiş olarak da mükemmel.

STAR VIOLET'ı alalı çok değil, 15-20 gün oluyor. İçinde kırmızımsı bir pembelik/morluk hakim olduğu için çok seviyorum. Bir sonraki makyaj videomun yıldızı olabilir! Olsun mu?

CRANBERRY de sevgili Tanya Burr'ün bana kazandırdıklarından. Harika bir vişne/pembe. Şu ana kadar hep gece dışarı çıkarken kullandım. Göz altlarınızı ve yüzünüzdeki kusurları tamamen kapatmadan kullanırsanız sizi vampire dönüştürecek bir renk ama gerçekten gösterişli. Peki Star Violet mı yoksa bu mu derseniz de cevabım; Star Violet...

TWINKS, mürdümle kahverenginin dansı. Tek başına kullanıldığında dayak yemiş görünümü verse de aynı renk skalasındaki farları gölgelendirmede ve alt kirpik dibini tanımlamada bir usta!

SUMPTUOUS OLIVE, ah Sumptuous Olive... Bu farı kendi gözlerimde geçen yıl bir kez kullandım. Aynı gün hayatımın aşkıyla tanıştım. Peki sonra ne oldu? Fardan sıkılıp sattım. Hayatımın aşkı da benden sıkıldı, başkasıyla çıkmaya başladı. Şaka bir yana, elimden çıkarttığıma pişman olduğum tek fardı ve geçen hafta arkadaşım Yeşim bunu biliyormuş gibi bu farı bana tekrar hediye etti. Sizce hayatımın aşkı da geri döner mi? 

SOBA, kesinlikle hakettiği değeri bulamayan bir far. Kahverengi gözlü herkesin sahip olması gereken, çok sıcak, hatta hafif sarı barındıran, minik ışıltılı bir kahve. Patina'nın daha sıcak hali. 

PATINA, az önce dediğim gibi Soba'nın daha soğuk ve yeşil yansımalı hali. Bu da benim bitirdikçe alacağım ikinci farım. Yeşille, kahvelerle, hatta siyahla bile gölgelendiriliyor ve mükemmel duruyor. ŞURADAKİ videomda kullanmıştım.

MULCH, renk olarak benim en en en sevdiğim farlarımdan biridir. Bu blogu açtığımdan beri de yeri geldikçe bunu dile getiriyorum, ancak yapısı hoşuma gitmiyor. Özellikle son zamanlarda. Far eskidiğinden mi, yoksa kuruduğundan mı bilmiyorum ama taşlaşmış gibi, fırçaya zor alınıyor. Renk ise sıcak ışıltılı kahverengi. Simsiyah kalem ve bol maskarayla çok dikkat çekici oluyor.

COPPERPLATE de bundan 1-2 sene önce aldığım bir renk. Daha önce SCENE adlı farı kullanıp, griliğin ambalajın içinde kaldığını ve gözlerime değdiği andan itibaren mavileştiğini farketmiştim. Mavileşmeyen bir gri ararken Copperplate'i bulmuştum. İçinde hafif kahvelik olan ve beyaz tenli her kadına uyacak bir gri.

SWISS CHOCOLATE ise yine bittikçe alacağım renklerin üçüncüsü. Kızıl, kiremit ve kahvenin en güzel harmanı. Tamamen mat ve kremsi. All That Glitters'ı gölgelendirmek için kullandığım gibi günlük hayatta da siyah kalemimi yumuşatması için alt kirpik dibime dağıtıyorum.

EMBARK, 4'lü paletimdeki Handwritten'a çok çok benziyor. Daha keskin, daha derin ve koyu bir kahve. Yine içinde hafif kızıllık var ve Handwritten'dan daha zor bir sürüme sahip.

CARBON ise mat ve sıradan bi siyah. Eskiden bunun 'simsiyah' olduğunu düşünürdüm. Ta ki yazısını ŞURADA yazdığım Urban Decay Crave ile tanışana kadar.








İşte farların elimdeki görüntüleri bu şekilde. İlk paragraftaki 4 rengi de aldığımda MAC far defterini kapatacağım. Sizin favori MAC farlarınız hangileri? 


Instagram: gorkemkarman
Twitter: urfacemycanvas8
Gmail: yourfaceismycanvas8@gmail.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder