5 Mart 2015 Perşembe

Boyner - Sevil Alışverişim



Günaydın! Bugün sizlere, geçenlerde Instagram'da paylaştığım bu poşetin içini göstermek istiyorum. Uzun zamandır aklımda olan ve ihtiyacım olan ürünleri nihayet alabildim. Birkaç gün önce arkadaşım Gözde'yle (instagram: makeuphints) İstinye Park'ta çok keyifli bir gün geçirdim. Buluşma amacımız hem hasret gidermek, hem de aklımızdaki ürünleri almaktı.

Açıkçası uzun zamandır alamadığım kadar çok şey aldım. Özellikle fondoten, fırça ve parfümü ne zamandır almak istiyordum, ancak bu ay başında para bulup ayırabildim ve olanlar oldu. :)






Öncelikle Burberry Fresh Glow fondotenden başlayayım. Severek takip ettiğim vlogger Lily Pebbles bu fondoteni yere göğe sığdıramayınca ben de denemek istedim. Aylar önce (Eylül-Ekim bile olabilir.) Burberry'nin satıldığı tek yer olan İstinye Park Boyner'e gittim ve 'o seri ülkemizde yok' yanıtını alınca vazgeçtim. 

Geçenlerde Instagram'da, makyaj hesaplarında dolanırken Burtegram isimli kullanıcının bu fondoteni satın aldığını gördüm ve hemen İstinye Boyner'i aradım. 'Evet, Fresh Glow geldi.' dedi görevli. Fiyatını sorduğumda ise epey hayal kırıklığına uğradım. 220 TL dedi. Vazgeçtim ama yine de Gözde'yle ilk girdiğimiz yer Boyner oldu. Fondoteni deneyince yapısına bayıldım. Fiyatının da 220 değil, 120 olduğunu öğrenince hemen kapıp kasaya gittim. Ben kendime 11 Porcelain rengini aldım. Ne çok pembe, ne çok bej. Çeneme yaydığımda yüzüm ve boynumla birebir uyunca diğer renklere bakmadım bile.

Gelelim ilk izlenimlerime. Dün ilk kez uyguladım ve şimdilik beğendiğimi söyleyebilirim. MAC Face&Body kadar ince, ama daha hafif, daha kadifemsi. F&B kadar ıslak bitişli değil. Buna ek olarak içinde minik ışıltılar var. Ben fondotenlerde bu ışıltı olayını pek sevmiyorum. Bugün bir de güneş ışığı altında bakacağım aynaya. Beni düşündüren tek şey ışıltısı oldu. 




En sevdiğim rujum dediğim MAC Faux'nun üretimden kaldırıldığını duyunca elinden şekeri alınan çocuklara dönmüştüm. Bendeki de bitmek üzere olduğundan muadil ruj arayışına girmiştim. Neyse ki İstinye MAC'te Faux'ya yeniden kavuştum. Üstelik çalışanlar bu rujun üretimden kaldırılmadığını ve satışının devam edeceğini söyledi. Herkes başka bir şey söylüyor, bilemedim. Bu arada Faux ve diğer MAC rujlarımın detayları için buraya tıklayabilirsiniz.




Bobbi Brown Full Coverage Face Brush ise yine bir Lily Pebbles etkisi. Tam örtücülük veren bu fırça, çok sevdiğim Real Techniques Buffing Brush'ın daha dayanıklısı olarak geçiyor. Hazır benim Buffing fırçam hunharca kullanılmaktan dolayı biraz açılıp saçılınca, artık Bobbiş'e bir şans vereyim dedim. Şansıma Bobbi Brown'da indirim vardı. Fırçayı 40 Lira ucuza almış oldum. #birteselliver




Fırçayı henüz kullanmamış olsam da yüzüme sürüp sürüp duruyorum çünkü çok ama çok yumuşak. Öyle ki, bu kadar yumuşak bir fırça fondoteni nasıl yayar diye düşünmekteyim. Ucu başı da ayrı oynuyor. Kullanıp, yıkayıp detaylı yorumlarımı yine buradan paylaşacağım.




Geliyorum bu alışverişin davetsiz misafirine. Smashbox Photo Finish Primer'ın methini duymayan kalmamıştır diye düşünüyorum. Ben de yıllar önce Oil Free olan makyaj bazını denemiş, çok memnun kalmıştım ama artık o silikonlu hissi istemediğimden farklı bir seçim yapıp bu kez Light (hafif) olanını aldım.

Aslında Smashbox'tan bir ürün almayı planlamamıştım. Yazısını şurada yazdığım MUFE HD Primer #0 'ı çok sevmiş, deneme boyunu bitirmiş ve tam boyunu almak için Sephora'nın yolunu tutmuştum ancak MUFE'nin eski baz serisini kaldırıp yeni bir baz serisi çıkardığını duyunca epey şaşırdım. Yeni bazların çok başarılı olduğunu duymama rağmen acele etmek istemedim ve Sephora'dan çıktım.

Gözde, Sevil Parfümeri'de YSL standına bakarken, ben Smashbox'a yöneldim ve bazlara bakmaya başladım. Light olanını elimde denediğimde, tam boyunu almak istediğim MUFE HD Primer'ın 0 numarasına çok benzettim ve fiyatının da aynı olduğunu görünce hemen kaptım. Bu arada eve geldiğimde makyajtrendi.com 'un mesajıyla karşılaştım. Yeni MUFE Primer'lardan birini seçmemi, bana hediye edeceklerini söylediler. Bu ara pek şanslıyım. :)

Mufe HD de, Smashbox'un bu bazı da, fondotenin kalıcılığını arttırmayı vaat ediyor. İkisinin de yapısı neredeyse birebir aynı. Umarım makyajımı sabit tutma etkisi de en az MUFE kadar başarılı olur. 




Lancome Tresor'u bitenler yazılarımdan, parfümlerimi gösterdiğim vlogdan ve Instagram paylaşımlarımdan hatırlayanlar vardır belki. Tresor benim 7-8 senedir kullandığım parfümüm. Artık benimle özdeşleştiğini düşünüyorum. Öyle ki, yakınlarım 'Görkem kokusu' diyorlar buna. Arada farklı parfümler denesem de, bitirdikçe aldığım tek koku bu diyebilirim.




Geliyorum son ürüne. Dolce & Gabbana Acqua'ya. Smashbox standıyla dip dibe olan D&G standına da bakalım derken, makyaj artisti Mehtap Hanım, yeni ojeleri mutlaka denememizi söyledi. 'Ne Chanel, ne Dior, ne başka bir şey. Bu seriyi tek geçerim.' dedi. Açıkçası bir sepet ojeyi eleye eleye 4 taneye indirmiş bir insan olarak, gerçekten çok beğenmedikçe oje almamaya kararlıydım. Gözde çok tatlı bir mint yeşili alınca, hemen yanındaki bu maviyi gördüm ve vuruldum. En sevdiğim rengin en güzel tonu. Beyaz t-shirt ve kotla bu rengi düşünemiyorum. Bu akşam süreceğim hemen. :)

İşte böyle. Bir de aynı hafta içinde, kuru şampuan ve saç kremi tarzında minik alışverişlerim oldu. Birkaç hafta önce de Gratis'ten içime çok sinen bir alışveriş yapmıştım. Bu Sevil poşetiyle birlikte ihtiyacım olan ve aklımda kalan neredeyse tüm ürünlere kavuşmuş oldum. Birkaç ayda bir böyle toplu alışveriş yapmayı seviyorum.

Sizler son zamanlarda neler aldınız? Sevgiler! <3





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder