16 Nisan 2015 Perşembe

Yeni Clinique Pop Rujlar || Beige Pop



Günaydın! Haftanın son yazısında sizlere, Clinique'in yeni rujlarından bahsetmek istedim. Elime tam bir hafta önce geçen bu yeni serinin adı Clinique Pop. Benim bugün sizlere anlatacağım ruj ise Beige Pop rengi. 

Yazıya geçmeden önce, Clinique'in ne cilt bakımı, ne de renkli kozmetik ürünlerini pek beğenmediğimi belirtmek isterim. Zaten farkettim ki, markaya ait tüm yazılarım olumsuz yönde. (Hatırlamak için buraya, buraya ve buraya tıklayabilirsiniz.) Alt kirpik maskarası ve Dramatically Different nemlendirici losyonu dışında hiçbir ürünü 'Aman Allah'ım' dedirtmedi bana ama bu Clinique Pop'lar gerçekten şa-ha-ne olmuş. Çok şaşırdım ve çok sevdim.




Clinique Pop'lar; tatlı mı tatlı birer mini-ruj formunda geliyor, hem dudak bazı, hem de ruj olarak tanımlanıyorlar. 'Dudak bazı' tanımını duyunca, 'tamam, bunlar kesin çok renk vermez' demiştim ancak deneyince pigmentasyonlarına epey şaşırdım. Tek katta çokça renk veren bir lip balm (dudak kremi) görevi görseler de, ikinci katta MAC'in Cremesheen serisi kadar parlak ve opaklar. Ruj bazı olarak kullanılmak için de fazlaca pigmentliler. Bu yüzden Lip Primer damgasını yersiz buldum.




Bana gönderilen iki renkten ilki, adeta benim için üretilen bu bej-pembe nude (çıplak) ton olan Beige Pop. Hani çoğu nude ruj ölü gibi gösterir, ya da fazla pembedir, fazla şeftalidir, kahvedir. Beige Pop tam aranılan, nude olmayan nude ve asla göründüğü gibi pembe değil. Hem koyu göz makyajlarını dengeleyecek, hem de makyajın çekilmediği yaz aylarında biraz maskarayla günü kurtarabilecek harika bir ton.




Clinique Pop yoğun nemlendirme sağlasa da, şu ana kadar denediğim nemli bitişli rujlar arasında çizgilere en az dolan ürün diyebilirim. Islak bitişli olmasına rağmen epey kremsi ve dudağa oturuyor. Yemek yiyip içtiğim zaman bile 3-4 saat kalıcı oluyor ancak bu, Beige Pop için geçerli. Mercanımsı kırmızı olan rengi adeta dudağa yapışıyor. Kış için koyu renklere de bakılabilir.




Yukarıdaki kolajda görüldüğü gibi dudakta yumuşacık, pürüzsüz, nemli ve opak duruyor. 




Burada da rujun transparan pudrayla sabitlenmiş halini görüyorsunuz. Rengini çok sevdiğim rujlarımı matlaştırmak ve daha kalıcı kılmak için tercih ettiğim bir yöntem olan sabitlemeyi, Beige Pop'ta da denemek istedim ve ortaya böyle bir sonuç çıktı. Kesinlikle pudra geçilmemiş halini tercih ediyorum. Özellikle de yaz için. 

Rujun farklı renklerinin dudaktaki duruşları için buraya, Clinique Pop'ları Clinique'in websitesinden incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Clinique Pop'lar şu an için sadece Clinique.com.tr 'de satışta. Nude Pop ve Fab Pop renkleri de harika görünüyor. Sevgiler!

*Satış fiyatı 74 TL.

*Ürün Clinique Türkiye tarafından gönderilmiştir. Teşekkürler Clinique!



15 Nisan 2015 Çarşamba

ZOEVA 110/Face Shape || Yüz Şekillendirme Fırçası



Günaydın! Yabancı güzellik vloggerları sağolsun, Zoeva fırçaları merak etmeyenimiz kaldı mı? Ben de ediyordum ancak gümrük konularında biraz şanssız olduğumdan sipariş vermeye cesaret edemiyordum.  Derken, Almanya'da yaşayan bir okuyucum bana rüya gibi bir paket gönderdi. ( <3) İçinde denemek istediğim bir çok ürün ve dolayısıyla Zoeva fırçalar da vardı. Zoeva markası Almanya'da Douglas'larda satılıyor. Zoeva'nın websitesi Türkiye'ye gönderim de yapıyor. Daha da güzel bir haber; Instagram/GittiGidiyor satıcısı Pellini Official (buraya tıklayın) dün gece, çok yakında Zoeva fırçaları getirip satmaya başlayacağını duyurdu. Bize düşen beklemek. :)




Benim bugün sizlere anlatacağım fırça, 110 numaralı Face Shape, yani yüz şekillendirme fırçası. İsmi 'yüz şekillendirme fırçası' olsa da, ben bu fırçayı yalnızca ve yalnızca kapatıcımı yaymak için kullanıyorum. Bu işlem için daimi favorim olan makyaj süngerlerim kirliyse ve yıkayacak vaktim yoksa elimin gittiği fırça genelde bu oluyor. Özellikle NARS Radiant Creamy kapatıcımı, burun kenarlarım, çenem ve kaşlarımın arasına pürüzsüzce, fırça izi bırakmadan yayıyor. 

Tüyleri Real Techniques fırçalar gibi taklon, sık ve yuvarlak kesimli. Real Techniques Buffing Brush'ın çok daha sık ve kısa tüylüsünü düşünün. Tam olarak böyle tarif edilebilir. Kolay yıkanıyor, kolay kuruyor fakat çok gerekli mi derseniz, bence değil. Sonuçta ahım şahım bir iş yapmıyor, kapatıcımı yaymak için bunun gibi, hatta bundan daha başarılı 10 tane fırça bulabilirim. Aklıma ilk gelen, yaklaşık 2 senedir kullandığım Eco Tools Airbrush kapatıcı fırçası (tıklayın) oldu mesela. 




'Fırçaya bu adı boşa vermemişlerdir herhalde' diyerek yüz şekillendirmeyi de bir deneyeyim dedim. Tahmin ettiğiniz gibi bu fırçayla sadece krem kontür yapılabilir. Tüyleri, pudra formüllü bir ürünü yaymak için fazla tok. Krem kontürü de yüzüme çok keskin bir şekilde uyguladığı için sevmedim. Belki burun şekillendirmede filan kullanılabilir ama onu da daha yumuşak ve esnek bir fırçayla daha rahat yapabiliriz diye düşünüyorum.

Bir de bu fırçada hiçbir şekilde karşılaşmasam da, diğer Zoeva fırçalarda; yıkandıkça sertleşme ve tüy dökme sorunu yaşadım. Bu sebepten, markadan bundan sonra alacağım fırçalar kesinlikle bu seriden olacak. Yani tüyleri yukarıdaki gibi olanlardan devam edeceğim. 

Siz hangi Zoeva fırçaları merak ediyorsunuz? Denemek için sabırsızlananlar kimler? Sevgiler!


-Bu fırçayı Zoeva'nın websitesinden incelemek için buraya tıklayın! Ürünün'ün satış fiyatı 9.80 Euro ve ülkemize gönderimi var. 





14 Nisan 2015 Salı

Smashbox Photo Finish LIGHT Primer || Makyaj Bazı



Günaydın! Bugün sizlere, tam 5 haftadır severek, hatta bayılarak kullandığım bir üründen bahsedeceğim. Şuradaki alışveriş yazımda bu ürünün görselini paylaştığımdan beri özellikle Instagram'da, inceleme yazısını bir an önce yazmamı isteyenler oldu. Ben de ürünü tanıyacak kadar kullandım ve şimdi yorumlamaya hazırım.

Smashbox standı aslında yıllardır Sevil Parfümeri'lerde vardı ancak markanın her ürünü ülkemize gelmiyordu. Birkaç ay önce, far paletlerinden tutun kapatıcılarına, şu meşhur makyaj bazlarından fırçalarına kadar her ürünü nihayet raflardaki yerini aldı. Ben de fondotenimin kalıcılığını arttıran bazımı bitirip aynısını bulamayınca, bu kez övüle övüle bir hal olan Smashbox'a şans vereyim dedim. 




Bu makyaj bazlarının en ünlüsü klasik, yani şeffaf olanı. (İncelemek için buraya tıklayabilirsiniz.) Ben yıllar önce bir yurtdışı seyahatimde klasik olanın deneme boyunu alıp kullanmıştım. Bu kez Light olan bazı satın aldım çünkü klasik bazdaki o silikonumsu, yüzümü adeta uyuşmuş gibi hissettiren pürüzsüzlük hissini istemedim. Bir de Light bazın yapısını, bitirip de tekrardan satın alamadığım (satıştan kaldırıldığı için) Make Up For Ever HD #0 Primer'a benzetince 'tamam' dedim, alıyorum.

Photo Finish Light Primer, adı gibi, gerçekten çok hafif. Şu ana kadar kullandığım bazlar arasında en ince ve en ağırlık yapmayan ürün bu sanırım. Ürün yağsız, %60 su bazlı. Bu yüzden mükemmel yağ kontrolü sağlıyor ve sivilceye yol açmıyor. Bana sorarsanız, gözenekleri küçük gösterme ya da çizgi çubukları minimize etmek gibi bir etkisi yok ancak bu saydıklarım, ürünün vaatleri arasında. 




Fondotenin kalıcılığını arttırmak konusuna gelince… Ah nasıl anlatsam, bilemedim. Yüzümde 2,5 saatten fazla sabit duramayan, parça parça olarak soluklaşan ve yer yer silinen bir fondoten düşünün. Şimdi de o fondotenin, altına bu bazı uyguladığımda tam 8 saat boyunca yüzümde kıpırdamadan durduğunu düşünün. İşte öyle bir şey.

Nemlendiricim iyice emildikten sonra, ten makyajıma geçmeden bir dakika önce yüzüme ellerimle uyguladığım bu baz, sadece fondotenimi değil, fondoten üzerine kullandığım bronzer, allık ve hatta aydınlatıcıyı da adeta yüzüme yapıştırıyor. Ten makyajımın daha önce bu denli kalıcı olduğunu hatırlamıyorum ben. Bir de tüm bu performansı, yüzümde ağırlık yapmadan sergilediğini düşünürsek, gerçekten çok başarılı bir ürün olduğunu söyleyebiliriz bence.




Photo Finish Light bazın klasik olandan farkı ne diye sorarsanız… Bence en önemli fark; Light'ın losyon kıvamında olup ağırlık yapmaması ve silikonumsu bir his bırakmaması. Peki bugün yazısını yazdığım Light bazı kimler sever? Ten makyajının kalıcılığını arttırmak isteyen ve cildinde yağlanma dışında spesifik bir sorun yaşamayanlar. Cildiniz kuruysa, bu bazın bir yardımı dokunmayacaktır. Bunun yerine, serinin nem veren bazını deneyebilirsiniz. Dediğim gibi; yağlı ciltlere de uygun, sivilce yapmayan, fondotenin kalıcılığını ağırlık yapmadan arttıran, kokusuz ve silikon hissiz (silikon içermesine rağmen) harika bir baz bu. İyi ki almışım. 

Unutmadan, üzerine uyguladığım fondoteni yaymamı zorlaştırmadığı, yapısını ve duruşunu değiştirmediği, parfüm içermediği için ayrıca seviyorum bu ürünü. Kendisini Sevil'lerden ya da direkt olarak şuraya tıklayarak 91 Lira'ya satın alabilir, tam boyu almadan önce seyahat boyuna bir bakayım derseniz de buraya tıklayabilirsiniz. Umarım sorularınızı cevaplayabildiğim bir yazı olmuştur. Siz bu meşhur bazları denediniz mi? Sevgiler!





13 Nisan 2015 Pazartesi

Soap&Glory What's Nude Far Paleti || MAC Muadilleri





Günaydın! Günün yazısı, Soap & Glory markasına ait What's Nude isimli 4'lü far paleti üzerine olacak. Lafı hiç uzatmadan bu far paletinin detaylarına inmek istiyorum.

Soap & Glory İngiltere'de, Boots'larda satılan, uygun fiyatlı ve oldukça kaliteli ürünlere sahip bir marka. Ben Londra'ya ilk kez Kasım 2013'te gittiğimde kendimi Boots'ta kaybetmiş ancak Soap & Glory'den yalnızca bir el kremi ve kabuki fırça alarak dönmüştüm. Döner dönmez de markanın bronzer, kaş kalemi ve farlarının methini duyup almadığıma pişman olmuştum. Derken, merak ettiğim tüm ürünlere Dupdurushop (tıklayın) sayesinde ulaştım. Kaş kalemi için ayrı bir yazı hazırlayacağım. Şimdi gelin, bu doğal tonlardaki far paleti üzerine konuşalım.




Palet 3 mat, 1 ışıltılı renk içeriyor. Farların her biri, MAC'teki renklerin muadili diyebilirim. Sırayla inceleyelim.

1)Vanilla: MAC Blanc Type'ın aynısı. Epey tozutan, beyaza yakın bir renk bu. Kaş altı ve göz pınarı aydınlatmak ya da tüm göz kapağına uygulamak için oldukça başarılı, mat bir far.

2) Pink T: Bu paletteki en sevdiğim renk. Çok çok açık bir pembe-sütlü kahve. Dokusu yumuşacık. Tüm göz kapağı için fazla pembe bulsam da, göz kapağımın katlanma yerinde çok seviyorum. MAC'in Painterly Paint Pot'uyla aynı renkte.

3) Mudhoney: Orta tonlu bir kahve. Kirpik diplerimde eyeliner gibi kullanmayı seviyorum. Rengi MAC Cork'un biraz daha koyusu gibi görüyorum.

4) Aubersheen: Taupe denilen renkte, sedefli bir yapıda. MAC Satin Taupe'un neredeyse aynısı. 




Farların pigmentasyonu için 10 üzerinden 6,5 diyebilirim. Yapıları kremsi. En baştaki renk en çok tozutan. Kalıcılıkları baz üstünde oldukça başarılı. Farların görüntü ve boyutu MAC farlar gibi. Ambalaj ise üstü çabucak çizilen şeffaf plastikten yapılmış; hafif ancak pek dayanıklı değil. 10 Pound'a alınabilecek çok başarılı bir palet olduğunu düşünüyorum. Makyajlarımda sık sık kullanıyorum. Zaten şuradaki favoriler yazımda da bahsetmiştim kendisinden.






İşte böyle. Soap & Glory ürünlerini Dupdurushop sipariş üzerine getiriyor. Siz Soap & Glory'den herhangi bir ürün denediniz mi? Sevgiler!


*Ürün Instagram.com/dupdurushop 'un gönderisidir. Teşekkürler!



12 Nisan 2015 Pazar

Golden Rose Velvet Matte Ruj || 23





Yepyeni bir haftanın ilk gününden herkese günaydınlar! Geçen hafta şuradaki yazımda belirttiğim gibi, bundan sonra her Pazartesi, Gözde, Anıl ve Görkem üçlüsü olarak, bir ürünün üç farklı rengini bloglarımızda inceleyeceğiz. Bugün serinin ikinci yazısında da, Golden Rose Velvet Matte serisinden 6 farklı renk ile tanışacaksınız. Ben sizlere 23 numaralı bordo rengi anlatırken Gözde 5 ve 10 numarayı, Anıl ise 2, 14 ve 16 numaralı renkleri tanıtacak. Gözde'nin blogu için buraya, Anıl'ın blogu için ise buraya tıklayabilirsiniz.




Daha önceki yazılarda bu rujların yapılarını uzun uzun anlattığım için bugün tekrardan detaylara girmeyeceğim. Yine de kısa bir özet geçmem gerekirse, Velvet Matte serisi; dudakları kurutmayan matlıkta, sürümü oldukça kolay, kalıcı ve renk skalası harika olan bir seri. Bu seriden bir de koyu renk rujum olsun diyerek Golden Rose'un online satış sitesinden bu rengi de sipariş etmiştim. Şimdi gelelim 23 numaralı ruj hakkındaki düşüncelerime.






Bu seride en az sevdiğim ruj bu oldu sanırım. Renk çok güzel, kararında bir bordo olsa da, sürüm kolaylığı, doku ve duruş açısından diğer renkler kadar başarılı olmadığını düşünüyorum. Serideki açık ve orta tonlar dudak çizgilerime dolmuyordu, dudaklarımı kuru göstermiyordu ve kat kat sürsem de kalıp gibi görünmüyordu ancak bu renk dudaklarıma bir türlü homojen bir biçimde dağılmadı.




Bu denli kirli bir görüntüyü normalde paylaşmazdım ama duruşunu neden sevmediğimi görmeniz açısından bu fotoğrafı yüklemeye karar verdim. Dudaklarım aslında kuru değil. Tamamen rujla alakalı bir görüntü bu. 

Bu renk kat kat sürülecek bir renk değil. Tek katta rengi istediğim kadar koyu durmuyor ancak ikinci katı geçince de renk parça parça oluyor, pütür pütür görünüyor. Bu sebepten 23 numarayla pek anlaşamadım diyebilirim.

Golden Rose ürünlerini markanın kendi standlarından, Watson's ve Gratis'lerden ve tabi ki Golden Rose'un online satış sitesinden 15 Lira'ya satın alabilirsiniz. Şu ana kadar yazdığımız tüm Golden Rose rujların linkleri işe şu şekilde:




Mutlu haftalar! :)





8 Nisan 2015 Çarşamba

Make Up For Ever Step 1 Primer - Aydınlık Veren Sarı Baz




Günaydın! Bugün sizlere, ürünlerini severek kullandığım Make Up For Ever'ın yeni makyaj bazı serisinden Radiant Yellow Primer'ı, yani aydınlık veren sarı makyaj bazını anlatacağım. Gönül isterdi ki, şöyle kısaca detayları verip gideyim ancak beni bir süredir okuyorsanız, bilirsiniz; ürünlerle ilgili düşüncelerimden bahsetmeden önce bendeki hikayelerini, onlara nasıl ulaştığımı da anlatmayı pek severim. Öyleyse hemen başlıyorum.

Yazısını şurada yazdığım MUFE (Make Up For Ever'ın kısaltması, yazı boyunca uzun uzun marka adı yazmak yerine MUFE'yi kullanacağım.) setten çıkan HD Primer'ı bayılarak kullandım ve bitirdim. Fondotenimin kalıcılığını arttırdığı, mis gibi koktuğu, silikonumsu bir his bırakmadığı ve yüzümü kurutmadığı için tam boyunu satın almak istedim ve Sephora'ya gittiğimde HD baz serisinin kaldırıldığını ve onun yerine MUFE'nin yeni Step 1 baz serisinin geldiğini öğrendim. Sephora görevlisi bana 'eski seri tamamen kaldırıldı, onun yerine bunlar var' dediği için de umudu kestim ve yeni bazları incelemeye başladım. Bari biten HD bazıma yakın bir şey bulup alayım dedim. 

Yeni seri bazların toplamda 11 çeşidi var. Dolayısıyla içlerinde kayboldum. En çok beğendiklerim; 3 numara Hydrating Primer (nem veren baz) ve 2 Smoothing Primer (pürüzsüzleştirici baz) oldu. Kararsız kaldığım için Sephora'dan çıktım ve yaklaşık 1 saat sonra Sevil Parfümeri'den Smashbox (buraya tıklayın) Photo Finish Light Primer'ı satın aldım çünkü bitirip de yenilemek istediğim MUFE HD #0 Primer'a çok benzettim. Sonra evime döndüm ve aynı akşam Makyaj Trendi'nden bir mail aldım. MUFE'nin yeni baz serisinden bir ürün seçmemi ve seçeceğim ürünü bana hediye edeceklerini söylediler. Şans. :)

Bilmeyenler için Makyaj Trendi; NARS, Shiseido ve MUFE gibi markaların ürünlerini satan, Vepa Group'a ait websitesi. Dolayısıyla sitedeki tüm ürünler orijinal. Yaşadığı şehirde bu markalar bulunmayanlar için gerçekten güzel bir seçenek olduğunu düşünüyorum. Dönüyorum benim seçimime.

Nedense farklı bir şey deneyeyim diyerek, 9 numara olan Radiant Yellow Primer, yani aydınlık veren sarı makyaj bazını seçtim ve ürün ertesi gün elimdeydi. Bana bu yepyeni ürünü deneyimleme fırsatı sundukları için tekrardan Makyaj Trendi ekibine teşekkür ediyorum. Şimdi gelelim ürünle ilgili görüşlerime.




Ürün, 30 ML'lik çok hafif ve yumuşacık bir tüpte geliyor. Ben bazlarda pompa değil de, tüplü sistemi daha çok sevdiğimi farkettim. Bu yüzden bu ürünün paketlemesini kullanışlı buldum diyebilirim. 

Fondoteni uygulamayı kolaylaştırmayı ve makyajın kalıcılığını gözle görülür biçimde arttırmayı vaat eden bu bazın rengi bildiğiniz sarı. Her ne kadar Jaclyn Hill (ünlü bir makyaj vloggerı) şuradaki videosunda, bu bazın uygulandığında sarı durmadığını söylese de, sadece bazı uygulayıp makyaj temizleme mendiliyle her sildiğimde, mendilin hardal rengi olduğunu görüyorum. Dolayısıyla evet, bu ürün sarı ve epey renk veriyor. Ürünün dokusu yumuşacık ve tene kolayca yayılıyor. Işıltı, sim vesaire içermiyor.




Peki ben bu bazı sevdim mi? Hayır. Bunun birkaç sebebi var. İlki; bilmeden tenime uygun olmayan bir baz seçmiş olmam. Bir süre kullandıktan ve memnun kalmadıktan sonra Makyaj Trendi.com'a girerek ürünün açıklamasına baktım. Sarı olan bu baz, buğday ve esmer tenlere aydınlık vermek amaçlı kullanılıyormuş. Beyaz tene, bunun mavi olanı öneriliyormuş. Dolayısıyla ben, daha bronz tenler için olan bir baz seçmişim. 

Yüzümdeki duruşunu da bu yüzden sevmemişim. Aydınlık vermekle görevli olan bu baz, uyguladığım zemini kurutunca haliyle sevemedim kendisini. Aslında kurutmak doğru bir tabir olmadı. Kurutmak değil de, donuklaştırmak diyeyim. İsmi 'radiant' olan bir ürünün yüzüme ışıltı katmasını beklerdim. Rengini yanlış seçtiğim için mi, yoksa yapısından ötürü mü, bilemedim ama tek bildiğim şey, yüzümü aydınlık değil, donuk ve soluk gösterdiği oldu. 

Tüm bunlara ek olarak, fondotenimin duruşu ve kalıcılığı üzerinde de bir etkisini gözlemlemediğimden bu bazla anlaşamadığıma karar verdim. Keşke Hydrating olanını, yani nem verenini alsaydım. Neyse ki yukarıda şu sıralar kullandığım Smashbox Light bazımdan çok ama çok memnunum. Yazısını yakında yazacağım zaten.

İşte böyle. Satış fiyatı 96 Lira olan bu bazı buraya tıklayarak satın alabilir, bazın diğer 10 çeşidini incelemek için ise buraya tıklayabilirsiniz. Siz bu seriden hangi bazı denediniz ya da deneyeceksiniz? Mutlu günler! 


*Ürün makyajtrendi.com tarafından gönderilmiştir. Teşekkürler Makyaj Trendi! 





5 Nisan 2015 Pazar

Golden Rose Velvet Matte Ruj || 03





Günaydın! Yaklaşık 1,5 ay önce, Golden Rose'un Velvet Matte rujlarından 02 numaralı pembe rengi şuradaki yazımda sizlerle paylaşmıştım. Bugünün yazısında da en son aldığım 03 numaralı rengi anlatacağım.

 Unutmadan, bu yazı ortak bir blog çalışması. Bloglarından ve arkadaşlıklarından çok büyük keyif duyduğum Anıl ve Gözde de, bayılarak kullandığım bu ruj serisinden iki numara seçip bloglarında yorumladılar. Anıl'ın masalsı anlatımıyla yazdığı 12 numarayı okumak için buraya, 18 numarayı Gözde'nin kısa ve öz anlatımıyla okumak için buraya tıklayabilirsiniz. Bu çalışmayı faydalı bulursanız, her Pazartesi farklı ürünlerin farklı renkleri için de yapabiliriz. Ne dersiniz? Dönüyorum bendeki renge.




Golden Rose'un Velvet Matte serisinin yapısını şuradaki yazımda uzun uzun anlatmıştım. Yine de birkaç cümleyle özetleyeyim. Bu rujların, MAC rujlardan hiçbir eksiği yok. Fiyat ve ambalaj kalitesi hariç. MAC rujlar 55, Golden Rose rujlar 15 Lira. :)

Velvet Matte rujlar, mat bitişli olmalarına rağmen dudağı kese kağıdı gibi gösteren donuk matlıkta değiller. Dudakları kurutmadan, alta dudak nemlendiricisi sürmeye gerek bırakmadan harika kalıcılık sağlıyorlar. 




03 numaralı renk ise; dişlerimi epey beyaz gösteren ve turuncuya kaçmayan uçuk bir şeftali rengi diyebilirim. Koyu göz makyajlarını, dudakları mezardan kalkmış gibi göstermeden tamamlayan 'nude' (çıplak) ruj kategorisine bile girebilir. Özellikle buğday tenliler bu amaçla kullanabilir. Beyaz tende ise biraz daha şeftali şeftali duran bu ruju, elimdeki diğer şeftali tonlu rujlarla karşılaştıralım mı?






Kinda Sexy'nin kiremitliği Golden Rose'un yanında daha çok belli oluyor. Wet N Wild Just Peachy ise, bildiğiniz mercanımsı duruyor. Turunculuk ve kiremitlikten uzak olduğu için Golden Rose'u çok daha fazla sevdim. Just Peachy de benim yaz rujum, onun yeri ayrı. (Yazısını şurada yazmıştım.)

İşte böyle. Golden Rose'un Velvet Matte serisiyle geç tanışsam da bu rujların makyaj çekmecemde bulunmalarından ötürü çok mutluyum. Ben rahatsızlığım sebebiyle Golden Rose'un online satış sayfasından sipariş vermiş olsam da, siz Golden Rose standı olan herhangi bir yerden (Watson's gibi) ya da Golden Rose'un kendi mağazalarından satın alabilirsiniz. Hepimize mutlu ve en önemlisi sağlıklı bir hafta diliyorum. Çok sevgiler!








2 Nisan 2015 Perşembe

Makyaj Hakkında Öğrendiğim 5 Şey



Günaydın! Benim için makyaj; içinde yüzmeyi öğrenmeyi senelere yaydığım, deneye yanıla kendime en çok yakışanı nihayet bulabildiğim bir okyanus. Diyorum ki, annemin karnından smokey eyes yaparak doğmadım. Hoş, hala farımı düzgün dağıtabildiğim söylenemez ama birkaç sene önceki fotoğraflarıma baktığımda makyaj anlamında epey yol katettiğimi görebiliyorum. Eminim bu sizin için de geçerli ve hepimiz bu bol alışverişli, denemeli ve pratikli süreçte birçok yanlış yapıyor ve tecrübelerimiz sonunda doğruları buluyoruz. Ben de bugün bu yazımda, yıllar süren makyaj maceramda edindiğim 5 önemli dersi paylaşacağım. Dediğim gibi, bu bir okyanus ve hepimiz sürekli öğreniyoruz. 

1) Makyaj esnasında yüzümüze maskara bulaşırsa, silmek için kurumasını beklemeliyiz. Bunu öğrenmem için, özene bözene boyadığım yüzüme maskara bulaştırıp, 'aman kurumadan hemen sileyim' diyerek yüzümü defalarca kömür karasına çevirmem gerekiyormuş. Neyse, geç olsun güç olmasın.

2) Dünyanın en iyi fırçası parmaklarımızdır. Evet. Bazı fondotenler ve kapatıcılar hiçbir fırçayla yüzüme istediğim şekilde yayılmıyor. Tam bu aşamada parmaklar devreye giriyor. Yapısı sebebiyle fırçayla uygulanamayan likit ve krem ürünler, parmakların ısısıyla eriyip incelerek yüze pürüzsüz bir biçimde yayılıyorlar.

3) Göz altı kapatıcısı çizgilere dolar. Bunu önlemenin yolu, uygular uygulamaz transparan bir pudrayla sabitlemektir. Bunu son 1 senedir yapıyorum. Tam formülü şurada yazdım. 

4) Pudrayla sabitlediğiniz kapatıcıyı, gün içinde tazelemeyin. Pudranın üzerine tekrardan likit/krem bir ürün uygulamak, göz çevrenizdeki tüm kırışıklık ve kusurları ön plana çıkarır. İlla tazeleme gerekiyorsa, nemli bitişli bir kapatıcıdan çok az bir miktarda tampon hareketlerle uygulanabilir. Hatta pudra formüllü hiçbir ürün üzerine krem ürün uygulamamak gerekir. Pudra fondotenin üzerine krem allık uygulamak gibi. 

5) Bloglarda gördüğünüz her ürünü satın almayın. Makyaj videolarında gördüğünüz her adımı uygulamayın. Gözlerimiz kamera gibi. Bizi güzelleştirebilecek her şeyin fotoğrafını çekip hafızaya atıyoruz. Bir videoda vloggerın uyguladığı fondoteni, zihnimizin bir köşesinde kendimize uyguladığımızı hayal ediyoruz. Merak ediyoruz ve satın alıyoruz. Ne yazık ki herkesin ten rengi, cilt tipi, ihtiyacı ve en önemlisi beklentileri farklı olduğundan bu alışverişler hayal kırıklığı ile de sonuçlanabiliyor. Hem gereksiz para harcamamak, hem de ihtiyacınız olmayan ürünlerle dolu, balon bir koleksiyona sahip olmamak adına cilt tipi ve zevk anlamında uyuştuğunuz birkaç blogger bulun. Gerçekten çok ilginizi çeken ve ihtiyacınız olan bir ürün varsa da, öncesinde mutlaka deneyin ya da tester isteyin. Ufak bir kaba birkaç kullanımlık fondoten istemekten çekinmeyin. Diğer bir önemli nokta ise her gördüğünüz adımı uygulamak zorunda olmamanız. Çoğu vlogger kaşlarını dolduruyor diye siz de doldurmak zorunda değilsiniz. Belki sizin kaşlarınızın buna ihtiyacı yoktur. Ya da Pro Longwear furyasına kapılıp, aslında örtecek morluğunuz olmamasına rağmen ağır bir kapatıcı almış olmayın, daha hafif bir ürün tercih edin.

Bu çıkarımların sonu gelmez çünkü her gün okuyarak, izleyerek, sürerek, silerek öğreniyoruz. Ben aklıma gelen ilk 5 maddeyi paylaştım. Sizinkileri de duymak isterim. Mutlu haftasonları! <3



1 Nisan 2015 Çarşamba

Son Zamanların Favorileri #2



Günaydın! Domuz gribi sebebiyle blog yazılarıma kısa süreliğine istem dışı ara vermek durumunda kalmıştım ama şimdi kendimi çok daha iyi hissediyorum (hastalığın 6. günü bitti) ve bugün, son dönemdeki favori ürünlerimle karşınızdayım. Bir süredir farketmeden sürekli memnun kalmadığım ürünleri yazmışım. Bu sebepten araya bir 'favoriler' yazısı sıkıştırayım dedim. Hemen başlıyorum.

Cilt bakımında temel taşları yerine oturttuğumu düşünüyorum. Bu sebepten, bu kategoride çok fazla yeni ürün deneme ihtiyacı hissetmiyorum. Hatta firma gönderilerini bile eliyorum, her geleni yüzüme sürmüyorum. Hatırlarsanız en son Clinique'in gönderdiği seti incelemiştim. İşte bu ürün, yani Clinique Dramatically Different Moisturizing Lotion (*) da o setten çıkmıştı. Normalde, cildimi seneler önce kurudan karmaya çeviren Missha Near Skin serisinin nemlendiricisini kullansam da, son zamanlarda cildimi eskisi kadar kuru hissetmediğim günlerde elim direkt bu sarı şişeye gidiyor. 

Kuru-karma cilt için ideal bir nemlendirici. Kurumaya meyilli yanaklarımı nemlendirirken, gün içinde yağlanan T bölgemde yağ kontrolü sağlıyor. Makyaj altına da kullanıyorum, çok memnunum. Detaylarını okumak için buraya tıklamanız yeterli.




Bu favoriler yazımda fondotene ve makyaj bazına yer vermedim çünkü geçen yazın başından beri dönüp dolaşıp aynı ürünleri kullanıyorum. MAC Face & Body'i sevdiğimi de 80.000. kez duymak ve görmek istemezsiniz diye düşünerek direkt pudraya geçiyorum. Detaylarını şuradaki yazımda bulabileceğiniz Chanel Poudre Universelle Libre, aldığım günden beri göz altı ve ten makyajımı sabitlediğim tek pudra. Asla bitiremeyeceğim ama bitirebilirsem hiç düşünmeden gidip yeniden satın alacağım bir ürün.






Bronzer olarak son dönemde istisnasız Benefit Hoola'yı kullandım. Yaz gelene kadar pudra formüllü bronzerlar tercihim. Hoola da bence çoğu cilt rengine uyan, epey kalıcı ve mat bir bronzer. Şurada detaylı incelemesi mevcut.

Allık olarak da pembeden şaşmadım. The Balm Down Boy; mat, aşırı pigmentli, kalıcı ve özetle epey başarılı bir pembe. 




Kapatıcı olarak MAC Pro Longwear daimi favorim. Artık onu da yazılara eklemekten utanıyorum. O yüzden bu yazıya, Pro Longwear kullanmadığım zamanlarda elimin gittiği tek ürün olan L'oreal True Match kapatıcıyı ekliyorum. Bendeki rengi 01. Pembe/somon bir siliciyle sildiğim göz altlarımı, bu tarz sarı bir ürünle aydınlatmaya bayılıyorum. Detaylı yazısı burada.

Maskara olarak da uzun zamandır iki favorim var. Günlük kullanımda Gosh Amazing Length'n Build Waterproof maskarayı çok seviyorum. Kirpikleri ayırıp, gün içinde akma yapmıyor. Yazısı burada.

Daha dramatik bir kirpik görüntüsü için ise Chanel Le Volume'ü keyifle kullanıyorum. Son zamanlarda akşam dışarı çıkarken alt kirpiklerime de sürmeye başladım. Akma yapmayan ve epey hacim veren bir maskara. Detaylarını şurada bulabilirsiniz.






Günlük kullanımda far anlamında mat-naturellerden vazgeçemiyorum. Son dönemde şüphesiz en sık Soap&Glory What's Nude 4'lüsünü kullandım. Bu ürünü Dupdurushop hediye etmişti. Farlar çok tozutsa da, pigmentasyonları ortalamanın üstünde ve dağıtmak epey kolay. Ben tüm göz kapağıma vanilya rengini uygulayıp, yanındaki pembemsi kahve ile göz kapağıma derinlik veriyorum. Dupdurushop, Soap & Glory ürünlerini sipariş üzerine getiriyor diye biliyorum.




Geri kalan her şey burada. Öncelikle kaş kalemimle başlayayım. Yine Soap & Glory'den Archery(*) isimli bir kalem. Bendeki rengi Blonde Shell. Bunu da Dupdurushop göndermişti. Zaten denemek istediğim bir üründü. Anastasia Brow Wiz'in birebir aynısı olarak geçen bu ürün, neredeyse anaokulundan beri MAC Omega farla doldurduğum kaşlarımı tam istediğim biçimde doldurmama fırsat verdi. Daha ulaşılabilir bir kaş kalemi arıyorsanız, bence Flormar'ınkiler epey başarılı. Epey önce kaş doldurma hakkında bir yazı yazmıştım. Onun da linkini buraya bırakıp siyah göz kalemime geçiyorum.

Essence Long Lasting siyah göz kalemi, 3,5 Lira'lık komik bir fiyata sahip, asansörlü bir göz kalemi. Evet simsiyah değil ama 2-3 kat uygulandığında çok da güzel oluyor. Son dönemde göz içine bundan başka bir şey kullanmadım. AVON Supershock hala favorim ama o kadar kömür karası bir görünüm istemediğimde ama yine akmayan bir ürün aradığımda elim hep buna gidiyor.

Essence'in dudak kalemlerine olan hayranlığımı şurada dile getirmiştim. Son dönemde Cute Pink rengini ruj gibi tüm dudağıma kullanıyorum. Dudak kaleminde ne MAC, ne NARS, ne MARS. Essence'i tek geçiyorum.

Ruj olarak da MAC Faux'tan sonra elimin en sık gittiği Golden Rose Velvet Matte serisinin 2 numarası oldu. Ah, ne desem. Hem kalıcı, hem sürümü kolay, kurutmuyor, çizgilere dolmuyor ve uygun fiyatlı. Okumak isterseniz yazısı burada.

İşte böyle. Siz son dönemlerde hangi ürünleri severek kullandınız? Mutlu günler. :)

-Yazı boyunca (*) ile işaretlenen ürünler firma gönderisidir. Bu konuyla ilgili detaylı bilgiyi şuradan alabilirsiniz.