Günaydın! Benim için makyaj; içinde yüzmeyi öğrenmeyi senelere yaydığım, deneye yanıla kendime en çok yakışanı nihayet bulabildiğim bir okyanus. Diyorum ki, annemin karnından smokey eyes yaparak doğmadım. Hoş, hala farımı düzgün dağıtabildiğim söylenemez ama birkaç sene önceki fotoğraflarıma baktığımda makyaj anlamında epey yol katettiğimi görebiliyorum. Eminim bu sizin için de geçerli ve hepimiz bu bol alışverişli, denemeli ve pratikli süreçte birçok yanlış yapıyor ve tecrübelerimiz sonunda doğruları buluyoruz. Ben de bugün bu yazımda, yıllar süren makyaj maceramda edindiğim 5 önemli dersi paylaşacağım. Dediğim gibi, bu bir okyanus ve hepimiz sürekli öğreniyoruz.
1) Makyaj esnasında yüzümüze maskara bulaşırsa, silmek için kurumasını beklemeliyiz. Bunu öğrenmem için, özene bözene boyadığım yüzüme maskara bulaştırıp, 'aman kurumadan hemen sileyim' diyerek yüzümü defalarca kömür karasına çevirmem gerekiyormuş. Neyse, geç olsun güç olmasın.
2) Dünyanın en iyi fırçası parmaklarımızdır. Evet. Bazı fondotenler ve kapatıcılar hiçbir fırçayla yüzüme istediğim şekilde yayılmıyor. Tam bu aşamada parmaklar devreye giriyor. Yapısı sebebiyle fırçayla uygulanamayan likit ve krem ürünler, parmakların ısısıyla eriyip incelerek yüze pürüzsüz bir biçimde yayılıyorlar.
3) Göz altı kapatıcısı çizgilere dolar. Bunu önlemenin yolu, uygular uygulamaz transparan bir pudrayla sabitlemektir. Bunu son 1 senedir yapıyorum. Tam formülü şurada yazdım.
4) Pudrayla sabitlediğiniz kapatıcıyı, gün içinde tazelemeyin. Pudranın üzerine tekrardan likit/krem bir ürün uygulamak, göz çevrenizdeki tüm kırışıklık ve kusurları ön plana çıkarır. İlla tazeleme gerekiyorsa, nemli bitişli bir kapatıcıdan çok az bir miktarda tampon hareketlerle uygulanabilir. Hatta pudra formüllü hiçbir ürün üzerine krem ürün uygulamamak gerekir. Pudra fondotenin üzerine krem allık uygulamak gibi.
5) Bloglarda gördüğünüz her ürünü satın almayın. Makyaj videolarında gördüğünüz her adımı uygulamayın. Gözlerimiz kamera gibi. Bizi güzelleştirebilecek her şeyin fotoğrafını çekip hafızaya atıyoruz. Bir videoda vloggerın uyguladığı fondoteni, zihnimizin bir köşesinde kendimize uyguladığımızı hayal ediyoruz. Merak ediyoruz ve satın alıyoruz. Ne yazık ki herkesin ten rengi, cilt tipi, ihtiyacı ve en önemlisi beklentileri farklı olduğundan bu alışverişler hayal kırıklığı ile de sonuçlanabiliyor. Hem gereksiz para harcamamak, hem de ihtiyacınız olmayan ürünlerle dolu, balon bir koleksiyona sahip olmamak adına cilt tipi ve zevk anlamında uyuştuğunuz birkaç blogger bulun. Gerçekten çok ilginizi çeken ve ihtiyacınız olan bir ürün varsa da, öncesinde mutlaka deneyin ya da tester isteyin. Ufak bir kaba birkaç kullanımlık fondoten istemekten çekinmeyin. Diğer bir önemli nokta ise her gördüğünüz adımı uygulamak zorunda olmamanız. Çoğu vlogger kaşlarını dolduruyor diye siz de doldurmak zorunda değilsiniz. Belki sizin kaşlarınızın buna ihtiyacı yoktur. Ya da Pro Longwear furyasına kapılıp, aslında örtecek morluğunuz olmamasına rağmen ağır bir kapatıcı almış olmayın, daha hafif bir ürün tercih edin.
Bu çıkarımların sonu gelmez çünkü her gün okuyarak, izleyerek, sürerek, silerek öğreniyoruz. Ben aklıma gelen ilk 5 maddeyi paylaştım. Sizinkileri de duymak isterim. Mutlu haftasonları! <3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder