25 Temmuz 2014 Cuma

Yeni Video? Instagram? Birkaç Fotoğraf. + Çekiliş Kazananları.

Şile-Saklıgöl yolu. Görsel bana aittir.


Günaydın! Başlıktan da tahmin edebileceğiniz gibi yine kozmetikten tamamen uzak bir yazıyla karşınızdayım. Bolca edebiyat yapacağım için sizi baştan uyarıyorum. Bu bir iç dökme yazısıdır! Çekiliş kazananlarını merak ediyorsanız yazının sonuna ışınlanabilirsiniz.

Eskiden her sabah 09:30'da yayınladığım yazılar, haftanın 4 günü yüklediğim videolar geride kaldı. Zaten beni bir süredir takip ediyorsanız farketmişsinizdir. Youtube kapandığında verdiğim uzun aradan sonra bir türlü eski düzenimi oturtamadım. Bunun birkaç sebebi var.

İlki artık çalışıyor olmam. Biliyorum bu geçerli bir bahane değil. Hem çalışan, hem sevdiklerine vakit ayıran, hem de bu işleri çok güzel yürüten insanlar var. Bir diğer sebep ise kendi hayatımdaki değişiklikler. Şimdilik net bir şey söylemek istemiyorum ancak gerçekten eğleniyorum, keyifli vakit geçiriyorum. İple çektiğim bir dönem kapıda, Eylül'ü bekliyorum.

Bunun yanı sıra, her şeyi aynı anda yapmaya çalışan biri olarak zaman zaman çok bunalıyorum. Özellikle son birkaç gündür o kadar keyifsizim ki… İnanın bana video(lar) çektim ve hiç biri içime sinmedi. Siz bu yazıyı okurken ailemle yazlığa gidiyor olacağım, yanımda minik kameram ve makyaj çantam olacak. Memnun kalmadığım ürünleri paylaşmak istiyorum. Deneyeceğim ama içime sinmediği sürece yüklemeyeceğim çünkü biliyorum en ufak bir keyifsizliğim o videolara yansıyor. Kanalımın eski canlılığının kalmadığının farkındayım ancak buna, izleyen ve eski performansımı bekleyen sizlerden bin kat daha fazla üzüldüğümden emin olabilirsiniz. 

Özetlemem gerekirse; hayatım değişiyor ve ben ayak uyduramıyorum. Bu demek değildir ki video çekmeyi, blog yazmayı bırakacağım. Asla. Bazen çok dellensem, hevesimi kaybetsem de toparlayıveriyorum. Ben sadece eski düzenime dönemiyorum. Dolayısıyla her sabah yazı, haftanın dört günü video yayınlayabileceğime inanmıyorum. Bunun sözünü vererek kimseyi kandırmak da istemiyorum.

Son olarak bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Bu konuda çok eleştiriliyorum, belki istemeden birilerini kırıyorum. Eğer böyleyse özür diliyorum. Instagram konusu…

Instagram hesabım başlarda herkese açıktı ve sadece kozmetik paylaşıyordum ancak daha sonra kişisel hesabıma dönüştürdüm. Akrabalarımı, arkadaşlarımı da takip etmeye, özel hayatımla ilgili kareler paylaşmaya başladım. Tahmin edersiniz ki 'eleştiri' adı altına sığınarak sahte bir rumuzla ağzına geleni söyleme hakkını kendinde bulan çokça insan var. Ben de onlardan payımı aldım. Çok kırıldım, üzüldüm, huzursuz oldum.

Hele hele en son annem ve babama gelen bir saldırı vardı ki, ona kayıtsız kalamadım. Yazan kişiyi önüme verseler parçalardım herhalde. Herneyse, işte bu sebeplerden ötürü hesabımı gizledim. Yaklaşık 4-5 aydır ekleme talepleri onayımdan geçiyor ve kendi fotoğrafı olmayan, takipçisi/takip ettiği kimse olmayan ya da asdfghj şeklinde rumuzu olan kimseyi kabul etmiyorum. Yine eleştiri adı altında bana ya da sevdiklerime hakaret edenleri de engelliyorum. Ya da alaycı, iğneleyici bir tavır takınan herhangi birini. Evet, engelliyorum çünkü hayatımda bana negatif yayan insanları çıkarttığım gibi sosyal medyada da elimden geldiğince bu tip insanları süzgeçten geçirmek istiyorum. Hatırlatayım; 'kuyruklu eyeliner sana yakışmamış, düz çekmeye devam et' bir eleştiridir, 'iğrenç görünüyorsun, falanca arkadaşın da kezbana benziyor' ise hakaret. Bu tarz bir konuşmayı bir iki hafta önce Instagramdan da paylaşmıştım hatta.

Diyeceksiniz ki o zaman ne diye Instagram açtın, sen bloggersın. Sokakta karşılaşsak düşüncelerini yüzüme söylemeye cesaret edemeyecek insanların ailem, seçimlerim vs hakkında haddini aşan yorumlar yapması bana göre değilmiş. İster eleştiriye açık değilsin deyin, ister özgüvensiz. Ben kendimi bu şekilde rahat hissettiğime karar verdim. Sırf bu sebepten, hakettiği ya da etmediği halde kalbini kırdığım birileri varsa da hakkını helal etsin…

Söyleyeceklerim bu kadardı. Umarım kendimi anlatabilmişimdir. Son olarak son zamanlarda Instagram'da paylaştığım birkaç kareyi buraya da yüklemek istedim. Çekiliş sonucu da fotoğrafların en altında olacak. Kendinize iyi bakın. Sevdiklerinizle birlikte mutlu bayramlar! :)


Şile Limanı :)


Yazlık akşamı. Herkes uyurken.
Haziran akşamı. Ortaköy. 

Basket topu yutan arkadaşım İnci. :)

Birazcık bronzlaştım.


Dostum Ecem.



Biraz gezdim. :)


Real Techniques Çekilişi Sonucu










Tebrikler. :)



21 Temmuz 2014 Pazartesi

Bobbi Brown Smokey Eye Maskara



Günaydın! Bugünün yazısı uzun zamandır kullandığım ve hakkındaki düşüncelerimi oturtmak için epey beklediğim bir maskara üzerine olacak. Bundan 2-2,5 ay önce Palladium Bobbi Brown'a gidip, 'Avustralya'lı güzellik vloggerlarında gördüğüm şu meşhur Smokey Eye Maskara'dan istiyorum.' deyip, ödeme yapıp çıkmam bir olmuştu. Aldığım günden beri çok sık kullandım ve artısıyla eksisiyle yorumlamaya hazırım…




Öncelikle paketini çok sevdiğimden söz etmeliyim. Ufak, kibar ve sade olması beni çok çekiyor.




Fırçası ise sevdiğim cinsten; plastik değil, çok sık tüylü değil. Rengi simsiyah ve yapısı bir türlü kurumayan türden. Şöyle ki, paketi açalı neredeyse 3 ay olacak ve maskara hala kurumadı. Bu iyi bir şey mi? Bilmiyorum. Yani, elbette 3 kullanımdan sonra kuruyan maskarayı kimse sevmez ama maskara hala, ilk açıldığındaki kadar akışkan, ıslak ve yapışkansa bu biraz sıkıntı yaratabiliyor.

Başlarda sağa sola bulaşıyordu, şimdiyse sadece göz altıma akmakla yetiniyor. Sorunun ben kaynaklı olduğunu düşünüyorum çünkü daha önce de belirttiğim gibi, bende çoğu maskara akıyor. Bu ürünü kullananların böyle bir sorunla karşılaşmadığını düşünürsek evet sorun benim gözlerimde. :)




Kirpikleri ayırması, hem uzatması, hem de hacim vermesi harika. Simsiyah olması da göz makyajlarını çok tamamlayıcı. Benim için tek dezavantajı bir türlü kurumayan, durulmayan yapısı sebebiyle arada bir akması. Bunun da önüne, üstüne bir kat suya dayanıklı maskara uygulayarak kısmen geçebiliyorum. Kirpiklerimdeki etkisini çok sevdiğim için bittikçe alacağımı düşünüyorum.




Satış fiyatını net olarak hatırlamasam da 60 Lira civarıydı diye düşünüyorum. Bobbi Brown ürünlerini Boyner'ler ve Bobbi Brown mağazalarında bulabilirsiniz. Sevgiler!



MAC Pure Heroine Ruj || #LordeForMAC



Merhaba! Bugünün yazısı, MAC Online'a özel Lorde koleksiyonunun cesaret isteyen ruju Pure Heroine üzerine olacak. Lorde'un tarzını yansıtan bu ruj sınırlı sayıda üretilmiş ve ülkemizde yalnızca maccosmetics.com.tr 'de satışta.




Pure Heroine, MAC'in sürümü en kolay serisinden; Amplified bitişli bir ruj. Daha önce blogda amplified bitişli rujlar incelemiştim. Bir kez daha hatırlatmam gerekirse bu seri; kremsi, dudağı kurutmayan, sürümü kaygan ve ıslak bitişli oluyor. 




Pure Heroine ilk bakışta gerçekten cesaret isteyen, güçlü, keskin ve dikkat çekici bir renk ancak uygulandığında, özellikle bir iki saat sonra çok daha kullanılabilir olduğu görülüyor.




Renk ise derin bir mürdüm-mor.






Yapısının ne kadar ince ve parlak olduğu yukarıdaki fotoğrafta epey belli oluyor ancak daha biçimli, etli dudaklarda nasıl durduğunu görmeniz açısından Pure Heroine'le ilgili birkaç farklı blog yazısı daha paylaşmak istiyorum. Linkler tam aşağıda olacak.




Bu da uygulandıktan 2 saat sonra, birşeyler yiyip içtikten sonraki hali. Uçmuş hali elbette çok daha kullanılabilir ve pembemsi ancak koyu ve iddialı renkleri sevenlerin uygun bir dudak kalemiyle desteklenmiş ilk halini tercih edeceklerini düşünüyorum. Ne düşünüyorsunuz?


*Ürün M.A.C Türkiye tarafından deneyimleyip tanıtmam için gönderilmiştir. Yaz sıcağında buzlu suyumu içerken çalan kapı ve gelen bu minicik paket için tekrar teşekkürler! :)


- Pure Heroine'le ilgili blog yazıları için buraya, buraya ve buraya tıklayabilirsiniz.
- Pure Heroine'i satın almak için buraya tıklayın. Satış fiyatı: 55 TL.



18 Temmuz 2014 Cuma

AVON Aero Volume Mascara || Maskara İncelemesi



Günaydın! Bugün sizlere, elime geçtiği günden beri istisnasız her gün kullandığım yeni favori günlük maskaramı tanıtacağım. AVON'un bazı ürünlerini çok seviyorum (Supershock göz kalemi gibi), bazı ürünlerine de asla ısınamıyorum diyebilirim. Supershock'tan ve jel bitişli ojelerinden sonra çok memnun kaldığım bir ürünüyle daha tanıştığım için çok mutluyum. 

Tam da paketin geldiği gün alt kirpik maskaramın bitmiş olması tesadüf olamaz diyerek bu maskarayı ilk etapta alt kirpiklerimde denedim. Daha önce de defalarca belirtmiştim; benim gözlerimde çoğu maskara akıyor. Özellikle alt kirpik diplerime Clinique Bottom Lash Mascara dışında bir şey uyguladığımda birkaç dakika içinde rakuna dönüyorum. Dolayısıyla Aero Volume'un ilk testi epey zorlu bir sınavdı ve bu sınavdan tam puan aldı.




Aero Volume; mavi, ince ve sade ambalajı ve 7 ML'lik tüpüyle çoktan sık kullanılanlar çekmecemdeki yerini aldı.




Fırçası tam benim sevdiğim gibi; plastik değil, tüyler sert, yoğun ama aralıklı. Kirpiklerimi tarayarak ayırıyor, simsiyah yapıyor. Bunun yanında kat kat uygulasam da topaklanmıyor, dökülmüyor ve en önemlisi kesinlikle akmıyor.

Gel gelelim geçen haftalarda hem Instagram, hem de Youtube üzerinden yeni favori günlük maskaram ilan ettiğim bu ürünü kullandıkça birkaç eksisini farkettim. Öncelikle son bir iki gündür maskaranın kuruduğunu ve daha zor sürüldüğünü gözlemledim. Kullanım ömrü 3 ay olan bir ürünün 1,5 ayda kuruması elbette hoş bir durum değil.

Maskaranın bir diğer negatif yanı ise isminin vaat ettiği volume'ü, yani hacimi verememesi. Benim kirpiklerimdeki etkisi yalnızca biraz uzunluk, bol tarama, tek tek ayırma ve siyahlık oldu.






Şöyle kısaca bir özetlersek; normalde maskara tutmayan kirpiklerimde hiç akmadığı ve kirpiklerimi yapıştırmadığı için gözüm kapalı sürüp çıktığım bir ürün oldu kendisi ancak hacim ya da gösterişli kirpikler isteyenler için çok vasat kalacağını düşünüyorum. 

Ne düşünüyorsunuz? Günlük kullanıma uygun maskaradan beklentileriniz neler? Sevgiler!


*Ürün Avon Türkiye tarafından deneyimleyip yorumlamam için gönderilmiştir.



14 Temmuz 2014 Pazartesi

Sally Hansen Airbrush Legs Bacak Spreyi



Günaydın! Watson's ve Gratis'lerde kasanın kenarındaki raflarda gördüğümüz şu meşhur bacak spreyini inceledim, amacı dışında kullandım ve bir de üstüne minik bir reklam filmi çekmeye çalıştım. İzlemek isterseniz video burada. Mutlu günler. :)



12 Temmuz 2014 Cumartesi

Deneme 1-2 || Mor Göz Makyajı



Günaydın! Yukarıda gördüğünüz mor göz makyajını nasıl uyguladığımı görmek ister misiniz? Video burada. İyi seyirler!



10 Temmuz 2014 Perşembe

KAPANDI! Real Techniques Mini Brush Trio || ÇEKİLİŞ!



Günaydın! Bugün benim doğumgünüm! Geleneği bozmamak için bu sene de minik bir çekiliş düzenlemek istedim. Geçen haftalarda kapımı sürpriz bir şekilde çalan kargo, Cloud 10 Beauty'den hiç beklemediğim bir paket getirdi. 

Paket, yukarıda gördüğünüz 3 minik Real Techniques setini içeriyordu. Bir de indirim kodu. :)

Cloud 10 Beauty'den Real Techniques satın almak isteyen takipçilerim ödeme aşamasında indirim kuponu boşluğuna 'gorkem15' yazarak %15 indirimle satın alabiliyorlar. Bu kampanya Ağustos ortasına kadar geçerli. Gelelim fırçalara…






Fırça demeye dilim varmıyor. Fırçacık demek daha uygun olur. :) Bunlar tam çantaya atıp çıkmalık. Multi-task Brush, Foundation Brush ve Domed Shadow Brush'ın minik versiyonlarını düşünün. İşte o üçlü, bu üçlü.




Gün içinde pudra, allık, kapatıcı, fondoten, far ve rujda minik dokunuşlar yapmak için ideal bir set. Gelelim çekilişe…

Yukarıdaki setlerden biri benim için, diğer ikisi ise aranızdan iki takipçim için. Katılmak için yapmanız gereken tek şey blogumun izleyicisi olup bu yazının altına çantanızdan ayırmadığınız kurtarıcı ürününüzü, size ulaşabileceğim bir sosyal kaynakla birlikte (e-mail adresi, Instagram adı, Twitter adı gibi…) aşağıya yorum olarak bırakmanız.

Son katılım tarihi 20 Temmuz 2014. Herkese bol şans ve güzel bir haftasonu diliyorum. Sizi seviyorum. :)


*Bu fırça setini hemen Cloud 10 Beauty'den satın almak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz!





9 Temmuz 2014 Çarşamba

Favori Ürünler #6



Günaydın! Uzun zaman sonra bir favoriler videosu daha çektim. Yaklaşık 2-2,5 ayın favorilerini görmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. İyi seyirler! :)





8 Temmuz 2014 Salı

Dior - Massai || Oje İncelemesi



Günaydın! Bugün sizlere, son bir aydır çok ama çok severek kullandığım bir ojeyi tanıtacağım. Şu pahalı oje defterini Chanel fiyaskosundan sonra tamamen kapadım diyordum ki, Yunanistan'dayken Dior ojelerin indirimde olduğunu gördüm. Normalde kendime kırmızı ojeyi hiç yakıştıramasam da bu ton beni çekti ve Massai isimli rengi kapıverdim.




Massai'nin iki kat uygulanmış hali.


Massai, tam anlamıyla koyu bir kan kırmızısı. Sade ama gösterişli cam şişesi, ideal kalınlıktaki fırçası ve parlak bitişiyle Essie - Fiji'den sonraki yeni favori ojem oldu bile... 




Oje tek katta tırnağı tamamen örtüyor. Gerçekten ikincisine gerek bile kalmıyor ama ben her ojeyi minimum iki kat sürmeyi sevdiğimden devam ediyorum. Kuruma süresi inanılmaz. Yapısı diğer ojelere göre biraz daha kalın ve örtücü olmasına rağmen anında kuruyor.




Yukarıdaki fotoğrafı telefonumla çekmiştim, o yüzden görüntü kalitesi biraz düşük olabilir. Yine yukarıdaki karede ojenin tek kat uygulanmış halini görebilirsiniz.

Kısacası, Dior oje konusunda beni çok tatmin etti. Şu anda makyaj/oje/her türlü kozmetik detoksunda olduğum için bir şey almıyorum ancak ojelerim azaldıkça, gözüme farklı ve güzel bir renk çarptıkça Dior'a şans vermeye devam edebilirim.

Ülkemizdeki satış fiyatını net bilmemekle beraber Sephora, Boyner, ATÜ, Debenhams gibi yerlerde Dior standlarında satıldığını hatırlatıyor, mutlu günler diliyorum. Sizin en sevdiğiniz kırmızı oje hangisi?






2 Temmuz 2014 Çarşamba

Yaz Fondoten Rutinim || Summer Foundation Routine



Günaydın! Bugün sizlere, makyajımı mümkün olduğunca hafif tutmaya çalıştığım yaz aylarında, makyaj yapmam gerektiğinde uyguladığım baz rutinimi göstereceğim. Bu ürünleri, özellikle de fondoteni her gün kullanmıyorum, ancak akşam dışarı çıkacaksam elim bir türlü başka ürünlere gitmiyor…




İlk olarak bazlarla başlıyorum. Burnumun etrafındaki gözeneklerim epey belirgin olduğu için vazgeçilmez gözenek küçültücü bazım Benefit Porefessional'la bu boşlukları dolduruyorum. Ardından yine Benefit'ten That Gal isimli; ışıltısız, ıslak, parlak ve sağlıklı bir görünüm veren likit bazı elmacık kemiklerimin tepesine ve burun kemiğimin ortasına uyguluyorum.




Fondoten olarak ise 10 üzerinden 2-3 kapatıcılık veren (örtücülüğü arttırılabiliyor), cilt tonumu eşitleyen, çok doğal duruşlu ve saten bitişli MAC Face & Body'i kullanıyorum. Bu ürün üzerine detaylı yazım ve videom yolda olduğu için bu yazıda üstünde fazla durmayacağım. Bendeki rengi an itibariyle bronzlaştığım için açık kalan ama normalde epey sarı olan C1.

Fondotenimi de uyguladıktan sonra biraz ferahlamak ve yanak ürünlerini daha rahat uygulamak için MAC Fix Plus'ımı yüzüme sıkıyorum.




Bronzer olarak mis kokulu Chanel Les Beiges'in 40 numaralı rengini şakaklarım, elmacık kemiklerim ve burnum ile çeneme yayıp makyajımı iyice 'bronz'laştırıyorum.




Allık, bu rutindeki en değişken obje ancak son zamanlarda sadece krem allık kullandığım için bugün bu yazıda en sevdiğime yer vermek istedim. Yazısını şurada yazdığım Chanel Presage krem allık ile yüzüme canlı bir hava ve renk katıyorum.

Benim yazlık fondoten rutinim şimdilik bu şekilde. Siz yaz için hangi ürünleri tercih ediyorsunuz?